Kedilerde Pyometra
Pyometra, dişi kedilerde (ve dişi köpeklerde) rahim iltihaplanması olarak bilinen ciddi bir rahatsızlıktır. “Pyometra” terimi Yunanca “pyo” (iltihap) ve “metra” (rahim) kelimelerinden türetilmiştir. Bu durum, rahim iç yüzeyinin iltihaplanması ve irin birikmesi sonucu oluşur.
Pyometra Nedir?
Rahimde enfekte bir içeriğin toplanması ile seyreden hastalık pyometra olarak tanımlanıyor. Pyometra tipik (açık) ve atipik (kapalı) olmak üzere iki şekilde karakterize ediliyor. Tipik pyometra vakalarında duvarı çok kalınlaşarak, iltihapla ya da kanlı irinle dolan rahimde boğum boğum yapılar oluşuyor. Atipik pyometrada ise rahim duvarı oldukça incelirken, rahim boşluğu düzgün bir biçimde genişliyor. Bazı vakalarda pyometra rahim içindeki tek kornuda (boynuz) gelişebiliyor. Rahimde biriken iltihaplı içerik bazen karın boşluğuna aktıktan sonra şiddetli bir ağrıya yol açarak, hayatı tehdit eden boyutlara ulaşabiliyor. Pyometra gelişirken, aynı anda yumurtalıklarda corpus luteum, polikist ovarium gibi hücreler de gelişiyor. Bu hücreler, aşırı şekilde çoğalarak habis kistlere dönüşme riski taşıyor.
Kedilerde Pyometra Nedenleri
Kedilerde pyometra genellikle hormonal denge bozukluğundan dolayı savunma mekanizmasının bozulması ya da farklı sebeplerle bakterilerin rahime geçerek orada lokal bir enfeksiyonu başlatması ile oluşuyor. Yaşlılık, kızgınlık döngüsü, kızgınlık döngüsüne geçişin uzaması, gizli kızgınlık, hamileliği engellemek üzere yapılan östrojen uygulamaları, zor doğum ve bu zor duruma hijyenik olmayan müdahaleler, rahim anatomisi ve doğumdan sonra yavru zarlarının atılamaması, üriner sistem enfeksiyonları pyometranın oluşumuna katkıda bulunan faktörler arasında yer alıyor. Pyometra, yavrulamış kedilerde de görülebilirken, hiç yavrulamamış, hayali gebelik yaşamış ya da son birkaç yılında gebe kalmayan kedilerde daha çok gözleniyor. Rahimde toplanan kanlı ve irinli içerik belli bir sınırı aştığında, bakteriyel toksinler dolaşıma geçerek, hastada toksemi belirtilerini görünür kılıyor.
Kedilerde Pyometra Belirtileri
Yaşlı ve kısırlık tedavisi görmemiş kediler, bu hastalığın genel adaylarını oluşturuyor. Çoğunlukla bir iki ay önce kızgınlık dönemine giren hasta, başlangıç safhasında yüksek ateş yaşıyor. Zaman ilerledikçe ısı normale dönerek, hareketlilikte azalma, çevreye karşı ilgisizlik, iştahsızlık, kusma, fazla su içme, sık idrar yapma, karında büyüme gözlemleniyor. Sıklıkla rastlanan tipik pyometra hastalığında rahim boynu açık olduğu için rahimdeki enfekte içerik dışarı doğru akmaya başlıyor. Rahim boynunun kapalı olduğu durumlarda vajinal akıntı olmadığı için, dış klinik belirtilerek bakarak teşhiste bulunmak da pek mümkün olmuyor. Kapalı pyometra yaşayan hastalarda toksik içerik dışarı atılamadığı için, hastalık daha şiddetli seyredebiliyor.
Kedilerde Pyometra Tedavisi
Rahim içinde biriken içerik oluşumunu durdurmak, enfekte içeriği boşaltmak ve etkilenen diğer vücut fonksiyonlarını normale döndürmek tedavinin amacını oluşturuyor. İstatistik değerlere bakıldığında açık pyometrada ilaçla tedavide başarı oranı %75 iken, kapalı pyometrada %25’tir. İyileşmeden sonraki kızgınlık döneminde ise hastalığın nüksetme ihtimali %75 gibi dikkat çekici bir tablo oluşturuyor. Bu durumda en tatmin edici tedavi, ovariohisterektomi yapılarak, rahim ve yumurtalıkların alınmasıyla gerçekleşiyor. Rahim içindeki toksik içerik kanda görülmeye başladıysa cerrahi müdahalenin hiç geciktirilmeden yapılması gerekiyor.
Pyometra, hızlı müdahale gerektiren bir durumdur. Tedavi genellikle cerrahi müdahale ile rahmin alınmasını gerektirir. Bu işlem, aynı zamanda enfekte bölgenin temizlenmesini içerir. Erken teşhis ve tedavi, evcil hayvanınızın sağlığını korumak için hayati öneme sahiptir.
Evcil hayvanınızın sağlığını gözlemlemeli ve herhangi bir belirti görürseniz, vakit kaybetmeden veteriner hekiminizle iletişime geçmelisiniz. Yılda birkez yaptıracağınız genel check-up ile bu ve benzeri olası rahatsızlıkların önüne geçme şansınız daha yüksektir.